Jon Kar
Jon Kar | |
---|---|
Dosya:Jon Snow Ghost.jpg | |
| |
Lakaplar |
|
Ünvan | Gece Nöbeti’nin Lord Kumandanı |
Bağlılıklar | |
Kültür | Kuzeyli |
Doğum | FS 283, Bilinmiyor |
Kitaplar |
|
| |
Oyuncu | Kit Harington |
TV |
Sezon 1 Sezon 2 Sezon 3 Sezon 4 Sezon 5 Sezon 6 Sezon 7 |
Jon Kar, Lord Eddard Stark’ın piç oğludur. Annesinin kimliği ise tam bir spekülasyon kaynağıdır. Babasının ve yarı-kardeşlerinin yanında yetiştirilen Jon yetişkin bir adam olmaya yaklaştığı zaman Gece Nöbetçileri’ne katıldı. Çoğunlukla yanında kendi albino ulukurdu Hayalet yer alır. Taht Oyunları serisi başladığında, Jon on dört yaşındadır. Jon Kar karakteri serinin en önemli karakterlerinden biridir. Dizide Jon Kar karakterini İngiliz aktör Kit Harington canlandırmaktadır.
Karakter ve Görünüş
Jon, Kuzeyli geleneklerine göre ve bir Stark olarak yetiştirildi ve moral bozucu olaylarla karşılaştığında bile uymaya çalıştığı Starkların onur anlayışını taşımaktadır. Jon her zaman kendi durumuyla ilgili sorunlar yaşadı ve aileye yabancılaştığını düşündüğü anda doğumuyla ilgili bilgilerin çok küçük bir önem taşıyacağı Gece Nöbetçileri’ne katılmaya karar verdi. Kararı ayrıca geride bıraktığı tüm bağları koparacağı anlamına da geliyordu. Bir süre bu durumu kaldırırken zorlandı ancak en sonunda bir “kara kardeş” in ne demek olduğunu anladı ve Gece Nöbetçileri’nde kendi rolünü tamamen kabul etti.
On dört yaşında olmasına rağmen, Jon’un kendi kardeşlerinden daha fazla “Stark gibi” göründüğünü söylerler. Zayıf yapılıdır ve koyu kahverengi saçları ve gri gözleriyle uzun bir yüze sahiptir. Gece Nöbetçileri’ne katıldıktan sonra onların siyah kıyafetlerini giymeye başlar.
Geçmiş
Jon Kar’ın ebeveynlerinin kimliği hala bilinmiyor. Jon’un Kral Toprakları Yağmalaması olayına çok yakın bir tarihte doğduğu sanılıyor. Savaştan dönen Lord Eddard Stark, Kışyarı'na yanında yeni doğan bir bebekle gelmiş ve onu ailenin geri kalanıyla birlikte yetiştirmek için ısrar etmiştir. Jon’un, Robb adında ondan biraz büyük erkek kardeşi, Sansa ve Arya isminde iki küçük kız kardeşi, ve Bran ve Rickon adında iki küçük erkek kardeşi vardır. Jon’un varlığı Eddard ve eşi Catelyn arasında sürtüşmelere neden olmuş, Jon’u kocasının ona yapmış olduğu sadakatsizliğin bir hatırlatıcısı olarak görmüş olan Catelyn, Jon’a karşı hep soğuk davranmıştır. Jon’un varlığı aynı zamanda Eddard’ın çocuklarına daha fazla yaklaşmasını ve Catelyn ile ilişkilerinin gerilmesini de sağlamıştır. Ancak Eddard Jon’a hiçbir zaman kendi çocuklarından daha farklı davranmamıştır ve Jon da başta Robb ve Arya olmak üzere kardeşleriyle de iyi anlaşmaktadır.
Son Olaylar
Taht Oyunları
Jon babası, iki erkek kardeşi Robb ve Bran ve babasının himayesindeki Theon Greyjoy ile birlikte Gece Nöbetçileri’nden bir kaçağın idamında bulunmuştur. Kışyarı'na geri dönüş sırasında Jon ve Robb ulukurt yavrularını bulurlar. Yavruların ölmemesini ve Stark çocuklarına götürülmelerini sağlayan Jon olmuştur. Sonradan fark edilen altıncı yavruyu da, beşinden farklı olmasına bağlayarak –bir albino yavruydu- kendisine almıştır.
Amcası Benjen’in bir ziyareti sırasında Jon’a onun gibi bir adamın Gece Nöbetçileri’nin ihtiyacı olabileceğini söylemesinin ardından, Gece Nöbetçileri’ne katılmıştır. Jon sırasıyla Bran'a sonra Robb'a son olarakta küçük kız kardeşi Arya'ya veda etmiştir. Gitmeden önce Arya'ya braavos tipi İğne adlı kılıcı vermiştir. Sur'a yolculuğu sırasında ona Tyrion Lannister eşlik etmiştir ve ortak noktaları asil ailelerinden dışlanmış iki kişi olmasıyla aralarında bir arkadaşlık oluşmuştur.
İlk zamanlarında Jon hiç arkadaş edinemedi ve hem insanlara biraz yüksekten bakması yüzünden, hem de onu geçmişinden dolayı başta kabul etmeyen yeni gelenler yüzünden insanlardan uzak durdu. Amcası Benjen bir birliği komuta ederek Sur’un dışına çıkınca, Jon kendisini daha da yalnız hissetti. Jon ve diğer yeni gelenler arasında bir kavga etmesiyle ve Donal Noye’un ona davranışlarını düzeltmekte yardımcı olmasıyla birlikte Jon doğal bir lider, akıl hocası ve çoğunluk yeni gelenle arkadaş oldu ve dövüş hocası Ser Alliser Thorne’un düşmanlığını kazandı. Jon ayrıca Samwell Tarly’i diğer yeni gelenlerden korumuştur.
Gece Nöbetçileri’ne yükseltildiği zaman, Jon kahyalar bölümüne verildi. Jon başta korucu olmak istediğinden dolayı bu durumun Alliser Thorne’un son bir çelmesi olduğunu düşünüp kızdı. Ancak sonraları, Samwell’in de yardımıyla, Jon kendi görevi olan Lord Kumandan Jeor Mormont’un kişisel kahyalığının aslında Mormont’un onu Lord Kumandan olarak yetiştirmek istemesi olduğunu anladı. Kara Kale’de bir “wight” saldırısında Jon, Mormont’un hayatını kurtarmış ve sağ elini ciddi biçimde yakmıştır. Mormont bu olaydan sonra ona Mormont Hanesi'nin Valyria çeliğinden dövülmüş kılıcını, Uzunpençe’yi verdi. Mormont kılıcın sapındaki ayı oymasını Jon’a uygun olması için Stark Hanesi’nin sembolü olan ulukurt oymasıyla değiştirdi.
Jon, Nöbetçiler’in uygun bir adamı olmayı öğrenmesine rağmen, büyüdüğü ailesinden ayrılmakta hala zorluk çekmekteydi. Beş Kralın Savaşı patlak verdiğinde Jon, Nöbet’e verdiği yemin ve ailesi arasında kaldı. Ser Alliser Thorne babasının öldürülmesi ile ilgili Jon’a hakaret etmesinin ardından, Jon kendisini Thorne’a saldırdığı için hapiste buldu. Babasının idamının ardından, Nöbet’ten kaçmanın cezasının ölüm olduğunu bilmesine rağmen Jon önce Nöbet’ten kaçıp Robb’un ordusuna katılmak istedi. Ancak arkadaşları onu bu fikrinden vazgeçirdi.
Bir gün sonra Lord Kumandan Mormont, Jon’u kaçmaya teşebbüsünden dolayı cezalandırdı ve Jon’un tümüyle Gece Nöbeti’ne hizmet etmeyi seçmesinin ardından Jon, Mormont’un yaveri olarak Mormont’un yönettiği bir birlikle Kuzey’e yolculuğuna başladı.
Kralların Çarpışması
Jon iki eldiven giymeye başladı, birisi sağ eli yandığı için, diğeri de tek eldiven giymek ona salakça geldiği için. Jon, Sur’un dışındaki Lanetli Orman’da içlerinde Benjen Stark’ın da bulunduğu birçok korucunun kaybolmasının ardından neler olup bittiğini araştırmak için yola çıkan bir birliğin parçasıdır. İlk İnsanlar’ın Yumruğu’na ulaştıklarında ise Jon, ünlü Qhorin Yarımel’in başında bulunduğu üç öncü birliğe eşlik etmesi için seçildi. Sonra Craster'ın kalesinde durdular. Burda vahşi yabanılların tek bir güç altında Sur'un Ötesindeki Kral Mance Ryder'ın buyunduruğu altına girdiğini öğrendiler. Hayalet yolculuk sırasında bir yeri kazar ve bir Gece Nöbetçisinin eski pelerinin içinden Ejderhacamı buldu.
Çığlık Geçidi’nde Jon’un grubu bir yabanıl grubuyla karşılaştı ve iki grup birbirine saldırdı. Jon bir tanesini öldürdü, ancak saldıracağı diğer yabaninin bir kadın olduğunu anladı. Jon, Ygritte ismindeki kızı öldürmek yerine esir olarak yanında tuttu. Qhorin, Jon’a onu öldürmesi için emir verdiğinde, Jon gizlice Ygritte’in gitmesine izin verdi. Sonraları grup yabaniler tarafından takip edildi. Ele geçmelerinden önce Qhorin, Jon’a gizlice kendi planlarını yabanıllara açıklamasını ve yabanılların safına geçmesini emretmiştir. Ygritte de grubun bir parçasıdır ve Jon “Qhorin Yarımel’in emriyle” Qhorin’i öldürdüğünde Jon’un “kargaları” terk ettiğine inanmıştır.
Kılıçların Fırtınası
Jon, Mance Rayder ile tanışır ve onu Gece Nöbeti’nden kesin olarak ayrıldığına ikna eder. Konuşmaları sırasında Jon, Mance’ın planının Yedi Krallığı ele geçirmek olduğunu öğrenir. Bir süreliğine, Jon kendi yeminlerini bozar ve Ygritte’in sevgilisi olur ve ona ihanet etmekle Gece Nöbeti’nden ayrılmak arasında tereddüt eder. Jon, Styr’in Sur’a tırmanıp Kara Kale’de kalan “iskeletor tayfa”yı kaçırma görevine katılır. Sur’a tırmandıktan sonra, terk edilmiş Kraliçetacı civarında Yaz’ın gruba saldırmasıyla Jon kaçma fırsatını bulur. Karışıklık sırasında Jon at üstünde kaçabilmiştir, ancak bacağına bir ok saplı halde.
Jon hayatta kalır ve Kara Kale’ye ulaşır. Kara Kale’de kardeşleri Bran ve Rickon’un Theon Greyjoy’un emriyle öldürüldüğünü öğrenir. Styr ve yağmacıları saldırınca Jon, Donal Noye’a “Kara Kale Savunması”’nda yardımcı olur. Jon’un kollarında ölen Ygritte de içlerinde olarak, tüm saldıranlar öldürülmüştür. Jon bu olaydan sonra Ygritte için yas tutacaktır. Donal’ın da ölümünden sonra, Mance’ın bizzat yönettiği saldırıda Jon, Sur’un savunmasını eline alır. Liderlik yeteneği sayesinde Jon yabanılların ezici gücüne rağmen birkaç gün Sur’u savunmayı başarır. Ancak Alliser Thorne ve Janos Slynt’in Sur’a gelmesiyle Jon önceki kaçışından dolayı cezalandırılır ve Mance’a suikast düzenlemesi için zorlanır. Jon daha saldıramadan, Stannis Baratheon’un güçleri yabanilere karşı sürpriz bir saldırı yapar.
Jon’un, Sur’u savunmada gösterdiği başarı ona popülarite kazandırır ve Jon hapisten salıverilir. Samwell Tarly’nin çabalarıyla, Jon, Lord Kumandan mevkisi için aday gösterilir. Stannis’in Jon’un onu kral olarak kabul etmesine karşılık onu Kışyarı Lordu Jon Stark yapma teklifine rağmen, Jon teklifi reddeder ve Gece Nöbeti’nin 998. Lord Kumandanı olur. Lord Kumandan olarak ilk hareketlerinden biri ise, Melisandre’nin Mance Rayder’ın çocuğunu kaçırıp onu başka bir bebekle hapsetmek istemesine engel olmak olmuştur.
Ejderhalarla Dans
Yavaş yavaş Jon lider olarak gelişme gösterir. Donal Noye’un ölümüyle Jon, Donal’ın odasına yerleşir. Jon’un, Stannis’e yardımlarından dolayı verdiği Gecekalesi’nden gelen Stannis’in adamları çoğunlukta olmak üzere, Kara Kale sürekli bir taciz içindeydi.
Jon, Stannis’in Gece Nöbeti’nin Lütuf'a çekilmesi talebine, Sur’un dışındaki 16 kalenin ve toprağın Gece Nöbeti’ne ait olduğu hakkındaki çıkışmasıyla cevap verdi. Kara Kale’nin yeni üstadı olması için, Jon Sam’i Gilly, Üstat Aemon ve Mance Rayder’ın bebeği ile birlikte Hisar’a gönderdi. Jon’un, Aemon ve bebeği göndermesinin sebebi ise Melisandre’nin kendi büyüsü için onları kullanmasını istememesi idi.
Jon, Sur’un üstündeki kalelerden birini tutması için Janos Slynt’e emir verdi. Slynt reddedince, Jon Slynt’i emre itaatsizlik ettiği gerekçesiyle kendisi idam etti.
Jon’un yabani Val’ı Tormund Devfelaketi ile ilgilenmesi için göndermesi diğer komutanlarca hoş karşılanmadı. Bu durum ayrıca yabanıllar ve Gece Nöbeti arasında kırılgan bir müttefiklik oluşturdu. Jon, yabanılları Lütuf'a yerleştirdi ve onlara Sur’u korumaları emrini vererek ayrıca onlara Gece Nöbeti adına ele geçirilmemiş kaleleri ele geçirerek Ötekiler’den korumaları fırsatını tanıdı. Yabaniler, Lütuf'a giderken Melisandre, Mance Rayder’ı alevler içinde bıraktı. Daha sonraları yanan adamın Mance değil, Melisandre’nin büyüsü altındaki Çıngıraklı olduğu anlaşıldı. Mance, Jon tarafından Ramsay Bolton’un elindeki kızkardeşi Arya Stark’ı kurtarması için gönderdi. Jon Arya’nın aslında Jeyne Poole olduğunu bilmiyordu.
Stannis ,Derinorman Kalesi’ne yürümek istediğinde, Jon ona kuzeyli dağ kabilelerinin yardımını almasını önerdi. Jon’un tavsiyesini takiben, Stannis kabilelerin bağlılığını kazandı ve gücünü arttırdı. Stannis, Derinorman’ı aldığında ise Ramsay Bolton’un Arya Stark ile her an gerçekleşebilecek bir düğünle evlenmek istemesinin haberini aldı. Stannis, Boltonlarla karşılaşmak için hemen düğünün yapılacağı Kışyarı’na yürüdü.
Melisandre, Jon’a alevlerde ölmek üzere olan bir atın üstünde bir kızın Kara Kale’ye geldiğini söyledi. Jon bu kızın Bolton’lardan kaçan Arya olduğunu düşünmüş, ancak kız Alys Karstark çıkmıştı. Melisandre ayrıca ona onun karanlık hançerlerle çevrelendiğini söylemiş ancak Jon bunları ciddiye almamıştır.
Stannis’in Kışyarı’na gitmesinden haftalar sonra, Jon “Piç” lakaplı Ramsay Bolton’dan bir mektup alır. Mektupta Ramsay, Stannis’i yendiğin ve Mance Rayder’ı ele geçirdiğini iddia eder. Ayrıca mektupta Ramsay eğer Gece Nöbeti kurtulmak istiyorsa Bolton Hanesi’ne bağlılık yemini etmesi gerektiğini belirtir. Jon bu mektuba karşılık Bolton’lar ile karşılaşmak için güneye geleceğini bildirmiştir. Jon Gece Nöbeti’ne onunla birlikte savaşması emrini vermemiştir. Aksine, hem Gece Nöbeti’ne hem de yabanilere kendisine katılmak isterler mi diye sormuştur. Jon’un kararı (ayrıca kendi yeminlerini bozması anlamına gelir) Nöbet’in üst komutasında büyük tartışma yaratmıştır. Bu tartışmanın sonunda Wun Wun’un Kral Dağı’ndan Sör Patryk’i öldürmesinin ardından Jon, Bowen Marsh ve diğer kara kardeşlerce “ Nöbet için!” haykırışları altında bıçaklanmıştır. Jon’un bu saldırıdan kurtulup kurtulmadığı bilinmemektedir.
Aile
Ebeveynleri
- Ana konu: Jon Kar/Teoriler
Lord Eddard Stark bu konuda çok az konuştuğundan dolayı, Jon Kar’ın ebeveynleri bir gizem olma durumunu sürdürmektedir. Catelyn, Eddard’a bu çocuğun annesinin Leydi Ashara Dayne olup olmadığın sorduğunda Eddard cevap vermemiştir. Yıllar sonra Robert Baratheon bu sorunun cevabını aradığında, Eddard, Kar’ın annesinin Wylla adında bir kadın olduğunu söylemiştir. Cersei Lannister, Jon’un annesinin Leydi Dayne olduğuna inanmakla beraber Edric Dayne, Arya Stark’a kendisinin ve Jon Kar’ın, Wylla tarafından emzirildiğini, Jon ve kendisinin süt kardeşi olduklarını söylemiştir. Lord Godric Borrell’e göre, Eddard Stark, Robert’ın İsyanı’nın başlarında Vadi’den Isırık’a geçerken onu götüren bir balıkçının kızı Kar’ı doğurmuştur.
Kitap serisinin hayranları bu konuda çok fazla tahmin yürütmüşlerdir ancak bu tahminlerin en güçlüsü –ve en inandırıcısı- Jon Kar’ın Lyanna Stark ve Rhaegar Targaryen’in evladı olduğudur. Lyanna Stark'ın ölürken kardeşi Ned'e "Oğluma iyi bak. Onu öz evladın gibi sev ve koru." dediği iddia edilmektedir.
Sözleri
Arya: Keşke sen de bizimle birlikte gelseydin. Jon: Bazen farklı yollar aynı kaleye çıkar. [1]
- Arya Stark ve Jon
Jon: İlk ders: Saplamak için sivri ucu kullanmalısın. Arya: Hangi ucu kullanacağımı biliyorum! [1]
- Arya Stark ve Jon
Robb’a, Gece Nöbetçileri’nin kumandanı olacağımı ve onun güvenliğini sağlayacağımı söyle. Kızlarla birlikte iğne oyası dersi alsın ve Mikken’a, at nalı yaptırmak için kılıcını erittirsin.[2]
- Jon'dan Tyrion Lannister'a
Tyrion Lannister, çoğu adam gerçeklerle yüzleşmek yerine gerçeği inkâr eder demişti. Jon’un inkârla işi bitmişti artık. Kendisini inkâr etmeyecekti. O, Jon Kar’dı. Bir piçti. Bir yemin bozandı. Annesiz, dostsuz ve lanetliydi. Hayatının geri kalanında –ne kadar kaldıysa– yabancı, gerçek adını söyleyemeyen, sessizce gölgelerde saklanan adam olacaktı. [3]
- Jon'un düşünceleri
Jon ölümden korkmuyordu ama sıradan bir suçlu gibi elleri bağlı halde kafasının kesilmesini de istemiyordu. Ölecekse, elinde bir kılıçla babasının katilleriyle dövüşürken ölmeliydi. O gerçek bir Stark değildi, hiç olmamıştı... ama bir Stark gibi ölebilirdi. Lord Stark’ın dört oğlu var desinler istiyordu. Üç değil. [4]
- Jon'un düşünceleri
Korkmak utanılacak bir şey değil. Babam hep bunu söylerdi. Önemli olan korkuyla nasıl baş ettiğimizdir. [5]
- Jon'dan Samwell Tarly'e
Bir krala ne kadar çok verirsen o daha fazlasını ister. Her iki yanında da dipsiz uçurumlar olan buz bir köprüde yürüyoruz. Bir kralı memnun etmek yeterince zor. İki kralı memnun etmek neredeyse imkânsız. [6]
- Jon'dan Samwell Tarly'e
Bana bir kütük bulun. [6]
- Janos Slynt'ın idamından önce Jon'un sözleri
Eğer kıpırdamadan durursanız bu iş daha kolay olur. Darbeden kurtulmak için kenara çekilmeye kalkarsanız, yine de ölürsünüz ama ölümünüz daha çirkin olur. Boynunuzu uzatın lordum. Eğer son bir sözünüz varsa, söylemenin tam zamanıdır. [6]
- Janos Slynt'ın idamından önce Jon'un sözleri
Cregan: Senin ne olduğunu görebiliyorum Kar. Yarı kurt, yarı yabanıl. Bir vatan hainiyle bir fahişenin gayrimeşru oğlu. Soylu bir genç kızı, pis kokulu bir vahşinin yatağına sokacaksın. Kıza önce kendini mi tattırdın? Niyetin beni öldürmekse, bunu yap ve akraba katili ol. Starklar ve Karstarklar aynı kanı taşır.
Jon: Benim adım Kar.
Cregan: Piç.
Jon: Suçluyum. En azından bu konuda. [7]
- Cregan Karstark ve Jon
|
|
Referanslar
- ↑ 1,0 1,1 Taht Oyunları, Bölüm 10, Jon II.
- ↑ Taht Oyunları, Bölüm 21, Tyrion III.
- ↑ Taht Oyunları, Bölüm 30, Eddard VII.
- ↑ Taht Oyunları, Bölüm 70, Jon IX.
- ↑ Kralların Çarpışması, Bölüm 6, Jon I.
- ↑ 6,0 6,1 6,2 Ejderhaların Dansı, Bölüm 7, Jon II.
- ↑ Ejderhaların Dansı, Bölüm 49, Jon X.